Bu Blogda Ara

11 Mart 2011 Cuma

Tatsız Tuzsuz Yerel Yönetim! (Ankara)

Başkent Ankara'da "dediğim dedik" anlayışındaki yerel yönetim bir kez daha deşifre oldu. Günlerdir beklenen soğuk ve kar Ankara'ya ulaştığında, yollardaki kazalar ve kilitlenen trafiğin sorumlusu olarak eski lastikle trafiğe çıkan vatandaşlar suçlu ilan edildi ve 17 yıldır böyle bir kar yağışı olmadığı söylenerek kente karşı olan sorumluluklar doğa koşullarına havale edildi. Pişkinlik burada bitmeyip, ‘yolların açılmadığını tuzlama yapılmadığını’ dile getirenlere de yolların tadına bakmaları söylendi.
Yıllardır Ankara'yı kafasına estiği gibi plânsız programsız, öngörüsüz ve şeffaflıktan uzak bir anlayışla yöneten Büyükşehir Belediyesi, mensubu olduğu partinin tarzına uygun bir dille en küçük bir eleştiriye bile tahammülsüzlüğünü bir kez daha göstermiştir. Büyükşehir yetkilileri bir yandan çok fazla sokak ve cadde olduğunu hepsine yetişmenin mümkün olmadığını söylerken, diğer yandan bu durumdan yakınanlara sosyal paylaşım sitesi üzeriden, 'yollar tuzlandı istersen tadına bak' diyerek gayri ciddilikte sınır tanımadıklarını göstermişlerdir.
Meteorolojik uyarıları dikkate almayarak yolların kapanmasından sonra harekete geçen yönetim anlayışı, geçmişte de benzeri durumlarda hep sınıfta kalmıştı. Dünya'nın bir çok ülkesindeki çağdaş kentlerde, kent içi ulaşımın her türlü hava koşulunda aksamadan sağlandığı toplu taşıma sistemleri kurulmuş ve altyapı sorunları çözülmüştür. Göstermelik ödüller almakla övünen Ankara Büyükşehir Belediyesi, göreve geldiğinden bu yana ne köklü bir altyapı yatırımı yapmış ne de gittikçe daha vahim bir hale gelen toplu taşıma konusunda bir adım atmıştır. Diğer yandan çağdaş normlara uygun kentlerde bulunan, küçük kar küreme ve toplama araçları, alkol bazlı buzlanma önleyiciler gibi teknolojik uygulamaları gerçekleştirmek için 17 yıllık yönetiminde hiç bir çalışma yapmamıştır.
Yıllarca özel araçları teşvik edip, toplu taşım uygulamalarını gerçekleştirmeyerek, kent içi ulaşımı özel araç üzerine kurgulayan ve kentin her yanını otobanlara dönüştürüp insanın yaşamını hiçe sayan bu anlayış, AKP iktidarının ‘’Kim ne derse desin ben bildiğimi yaparım’’ anlayışının, ne yazık ki bu kente yansımasıdır. Artan nüfus yapısıyla yaklaşık 30 km güneye, 40 km batıya, 20 km doğuya ve 30 km kuzeye yayılan Başkent’te, bu mesafelerden insanları metro ile, hafif raylı sistemlerle, otobüslerle taşımak, yaya ve bisikletli ulaşımını teşvik etmek yerine, kenti paramparça eden özel araç öncelikli transit yollara mahkum etmenin sonuçları yaşanan bu kar felaketinden daha da acı olacaktır.
Belediye yönetiminin; Söğütözü’ndeki demir yığınına, Gökkuşağı projesindeki boş dükkanlara, Konya Yolu’ndaki Vilayet Evleri’ne aktardığı trilyonlar ile yaptığı kaynak israfları, yıllardır bitirilemeyen metro inşaatı gibi beceriksizlik örnekleri, ulaşım sorununa çözüm olmayan bilakis yeni sorunlar ekleyen katlı kavşak çalışmaları ile başkenti yaşanmaz hale getirmek dışında bir çalışması olmamıştır. Dört milyonu aşkın nüfusu ile bu ülkenin ikinci büyük kentinde yalnız kar engeli ile değil, zaman zaman sellerle ve kuraklıklarla da karşılaşılmıştır. Bu tarz bir yönetimin elinde daha büyük felaketlerle karşılaşma olasılığımızın arttığını hayat bize göstermektedir. Bu büyüklükte bir kentin geleceği, meteorolojinin günler öncesinden haber verdiği bir afet durumunda, geçmişi yüzlerce sorumsuzluk örneğiyle dolu bir belediye başkanının iradesine bırakılamaz.
AKP ve onun yönetim anlayışını gösteren en son açıklama artık yeter diyecek duruma getirmiştir. Yerel yönetim, sorumsuzluk ve pervasızlık demek değildir. Kent yaşamını kolaylaştıran, altyapı yatırımlarını zamanında yapan, kaynakları israf etmeyen, kentte yaşayanlara saygı duyan, kentin tarihi ve kültürel değerlerini koruyan, kent planlamasını her türlü gereksinimi dikkate alarak yapan, şeffaf, demokratik, çözüm üreten bir yerel yönetim Ankaralılar'ın hakkıdır. Vatandaşı yolların tadına bakarak tuz kontrolü yapmaya çağıran yönetim anlayışını bir an önce istifa etmeye çağırıyoruz.
TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu    11.03.2011  (Basın Açıklaması)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder