Bu Blogda Ara

23 Ağustos 2010 Pazartesi

CAN YÜCEL DATÇA'DA ANILDI

CAN YÜCEL DATÇA'DA ANILDI


12 Ağustos 2010 Perşembe

USTA şair Can Yücel, ölümünün 11'inci yıldönümünde, son günlerini geçirdiği Muğla'nın Datça İlçesi'nde anıldı.

Datça Belediyesi ile Edebiyatçılar Derneği'nin birlikte düzenlediği, 2'nci Datça Edebiyat Günleri, usta şair Can Yücel'in ölüm yıldönümü olan 12 Ağustos'ta başladı. Datça'da üç gün sürecek olan etkinlikler çerçevesinde ilçenin değişik yerlerinde fotoğraf sergileri, şiir ve müzik dinletileri düzenlenecek. 14 Ağustos'ta sona erecek olan edebiyat günlerinin ilk günü şair Can Yücel'e ayrıldı. Can Yücel'in hayatının son yılarını geçirdiği ski Datça'daki müze evi her yıl olduğu gibi yine ziyaretçi akınına uğradı. Türkiye'nin dört bir yanından gelen yüzlerce kişi, Can Baba'nın soluk alıp verdiği, şiirlerini kaleme aldığı eşyaları arasında dolaşırken, onun ağzından söylediği şiirlerle duygulandı. Can Yücel Müze Evi'ne açılan anı defteri ise dolup taştı.

İstanbul Sesler ve Düşler Grubu'ndan Güneş Demir (Gitar) ve Ozan Çoban (keman) mini dinletisi sundu. Müze evin ziyaretinin ardından, Can Yücel kahvesinde 'Öyle Rüzgar Esiyor ki, Bu Datça'da' adlı panel düzenlendi.

"BABAM ZOR İNSANDI"

Can Yücel'in kızı Güzel Yücel, babası ile anılarını anlattı. Can Yücel'in zor bir adam olduğunu belirten Güzel Yücel, "Babam bir o kadar da sade idi. Herkes soruyor nasıl bir baba diye. Babam, çocuklara bakarak şöyle derdi; 'Yaptığınız işi iyi yapın, yaşamınıza geçirin' derdi" diye konuştu.

Can Yücel'e de "Baba ben hala denizlerin korunması ile senin sokağının korunması ile uğraşıyorum. Su ise resimler yapıyor. Hasan, bilimsel çalışmalarına devam ediyor. Amerika'da bir ödül kazandı" diye seslenen Güzel Yücel, "Şöyle derdi babam; 'Dünya çok büyük. Biz onun çok küçük bir tarafını biliyoruz. Küçük bir yerini çalıştırıyoruz. Belki şiir, belki resim, belki müzik. Bu hayatın büyüsünü bu kadar az çalışan yönünün genişletilmiş hali şiirdir. Hayattan çıkan en büyük çılgınlıktır şiir' derdi. Datça'ya geldikten sonra babam için başka bir dönem başladı. Doğaya, börtü böceğe daha bir yakınlaşmıştı. Ama şunu unutmamıştı. Siyaset tepeden inme değil. Siyaset, nesnelere dokunmak onların yanı başında olmak demekti. Datça'nın insanları ile oturup konuşur, onlara şiirler okurdu. O birikimini buraya taşıyordu. Babam sınıf farkını biliyordu. Ama bu sınıf farkını en aza indirmeye çalışıyordu. Bunu da yaparken, bunu da korurken, burayı özellikle seçmişti. Binlerce yer olabilirdi. Ama urayı seçtiyse, buraya bugün bu kadar çok insan geliyorsa, babamın demek ki söyleyecek sözü bitmemiş. Daha büyüyerek gidiyor. Bugün de Türkiye'nin buna çok ihtiyacı var" dedi.

ÖLÜM VE YAŞAM

Datça Edebiyat Günleri'nin onur konuğu şair-yazar-çevirmen Ataol Behramoğlu ise "Can'a bir yıl daha yaklaştık" diyerek başladığı konuşmasında şunları söyledi:

"Geçen yıl da buradaydık. O gün de söylemiştim. Her geçen yıl Can'a bir o kadar daha yaklaşıyoruz. Bu tür toplantılara ölüm yıldönümü demek doğru değil. Şunu söylemek istiyorum. Bugün aramızda olmayan arkadaşlarımız tam olarak ölü değil. Bizler de tam olarak canlı değiliz. Hayatın gerekliliği böyle bir şeydir. Böyle bir beraberlik içindeyiz. Bunun altını çizmek isterim. Bir taraf, yani Can Yücel ve birçok başkaları. Böyle bir akış var."

Can Yücel'in bu ülkenin yetiştirdiği en seçkin şairlerden biri olduğunu ifade eden Behramoğlu, "Can Yücel kimliği ile kişiliği ile mizahı ile şiiri ile eylemi ile duruşu ile gerçekten bir çok yaşamdan daha canlıdır. Dolayısıyla bu toplantılar bekli de bizi bir anlamda daha çok insan olmak. Kendimizi daha çok sorgulamak bakımından da etkiliyor. Bu nedenle de önem taşıyor. Can Yücel, bu ülkenin yetiştirdiği en seçkin şairlerinden, en seçkin toplum insanlarındandır. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki, bu ülkenin yetiştirdiği en çirkin, en saçma sapan, en beş para etmez insanları bugün ellerinde iktidarı tutmaktalar. Can Yücel olsaydı diye düşünüyorum. Kim bilir bunlar için neler söyler, neler yazardı, diye düşünüyoruz. Tabii ona yetişmeye çalışıyoruz ama Can Yücel olmak kolay değil. Kendisini sevgiyle saygıyla anıyoruz. Ölümünün 11 inci yılında ona layık olmak için çaba harcamalıyız. Samimiyetle içimizde, yüreğimizde beynimizde onu hissetmeliyiz" diye konuştu.

MEZARI BAŞINDA ANILDI

Muğla´nın Datça İlçesi´nde, 2. Datça Edebiyat Günleri etkinlikleri çerçevesinde usta şair Can Yücel, ölümünün 11´nci yıldönümünde mezarı başında anıldı. Belediye mezarlığındaki anma törenine, CHP´li Belediye Başkanı Şener Tokcan, Can Yücel´in kızları Güzel ve Su Yücel ile sanatçılar, Can Yücel´in dostları ve vatandaşlar katıldı.

Belediye Başkanı Şener Tokcan, törende yaptığı konuşmada, Can Yücel´in değerinin her geçen gün daha iyi anlaşıldığına dikkat çekerek, ``Çocuklarımızı burada görmek çok önemlidir. Şiir adına mizah adına, sanat adına bunu çok önemsiyorum. Datça´nın sanat kimliğine Can Yücel´in katkıları saymakla bitmez. Datça gerçekten de çok şanslı bir ilçe ki, Can Yücel gibi usta bir şaire ev sahipliği yapma mutluluğunu yaşadı. Kültür ve sanatla iç içe bir coğrafyaya gerçek katkı Can Yücel tarafından yapılmıştır'' dedi.

Ressam İbrahim Çiftçi ise konuşmasında, bugün bu törene katılan herkesin buradan ayrıldıktan sonra kendilerini sorgulamaları gerektiğini belirterek şunları söyledi:

"Buradan gidince ben nerede kimin yanında duruyorum diyecek misiniz? Yalansız bir dünyada yaşıyor musunuz? Yaşadığınız dünyaya, yaşadığınız ülkeye ve bu ülkenin emekçilerine, halkına karşı davranışınız, ilişkiniz, beraber üreteceğimiz projeleriniz ve hayatın inşa edilmesine ilişkin davranışınız nedir diye soracak mısınız? Bir ölü seviciliği yapmanın bir anlamı yok. Zannederim ki Can Yücel en çok buna karşı çıkardı. Bugün tabiiki burada birlikte olmak, bu güzel insanlarla bir şeyleri anımsamak ve bunu bir fener ışığı gibi geleceğe taşıyabilmek için elimizde kılavuz olarak bulundurmak çok güzel. Ama önemli olan şudur: Buradan ayrıldığınız zaman siz kimsiniz, neye karşısınız, duruşunuz nerede, kiminle beraber. Bunu sorgulamanızı istiyorum.''

Mustafa SARIİPEK- Mehmet ÇİL/DATÇA (Muğla), (DHA)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder