Bu Blogda Ara

6 Eylül 2010 Pazartesi

39 HARBİ




Gitsem de gitsem...

Bir an için terk-i diyar etsem

Biliyorum şu giden yoldur

Nehirdir, ordudur

Ve insanlara ait bir macera, bir sefer

Ama

Hicret mi, zafer mi, bozgun mu görsem

Görsem

Dost dediklerime zincir vuranlar kimdir?

Açık ve Türkiyeli avuçlarımı

Sıcak sakladım

Buz tutmuş

Eller içindi,

Şimdi sargısız, merhemsiz, çaresiz geliyorum

Şarapnel yarası kollar!

Şimdi uzaklardan teklifsiz ve senin için geliyorum

Kurşun yaralarından haber beklediğim

Yabancı değilim yoksa

Bir tanışmazlığım vardır

Ve unutulmuşluğum.

Çıksam, çıksam dağ olsa da yücesine

Duyar mıyım, duyar mıyım top seslerini

At boynundan aşan yiğidim

Şu terkedilmiş toprak

Şu yanan köy

Şu devrilmiş araba

Şu tank altındaki

Senin sevdiklerin mi?

Kömür işlenirdi,

Kalem oynardı, yol döşenirdi,

Güneşe selam durulurdu,

Her gün başında

Varsam görsem

Görsem her şey yerli yerinde mi?

Sana düşman oldum

939 harbi

Beni dostlarımdan ettin,

Beni mahzun ettin

Sefil ettin

Şair ettin!

Sana bin teşekkür

Büyük ızdırap

Bana sevmeyi

Bana hakikatı

Bana insanları öğrettin.

Enver GÖKÇE



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder